Aramızda hep anlaşılmaz bir dargınlık var. Ben yaklaştıkça Elif kaçıyor, ben durdukça Elif’de duruyordu. Bir papatya çiceğinin falı gibi, seviyormuydu? Sevmiyormuydu? Sanki biraz umut var gibiydi, yada bana öyle geliyordu…
Yaşı henüz 23’tü almancı türk kızının, belki bana göre biraz çocuktu, ama her geçen gün gözlerimin önünde biraz daha büyüyordu. Yada ben onu büyütüyordum gözlerimde.
Bir yandanda kalbimi sıkıştıran bir korku! Yanında hiç görmediğim, ama gözlerinde gölgesini gördüğüm bir adam, belki bir ensesi kalın, belki genç bir Alman.
Açık kahve tonun ağır bastığı renkli gözleri var, ceylan gözlü diyorum ben ona, kızıyo bazan bazanda gülüp geçiyo “Allahım ya!” Hep böyle der Elif “Allahım ya!” Bugünde uzun sarı saçlarını topuz yapmıştı, ince dudaklarının üzerine de kırmızı ruj, öyle güzel bir resimdi ki kalbim göğsüme sığmıyordu, nasılda yakışmıştı nur gibi beyaz yüzüne.
Aklım durmuş, dalmışım öyle. “Helo !” Almanya Almanya olalı böyle güzel gördümü acaba? İkinci adıda Nur’muş zaten Elif Nur “Helo !” Başım mobese kamerası gibi sol omuzumdan sağ omuzuma kadar dönüyor o tezgahın önünden geçerken, sonra dönüp bana doğru bakıyor, “Uyuma müşteriye bak” diyor gülümseyerek. Kırmızı ince dudakları daha bi güzel oluyo gülümseyince, “Helo !” diyor kadıncağızın biri bikez daha, kim bilir nezamandan beri sesini bana duyurmaya çalışıyor, oysa ben Elifi seyrederken başka birşey görmüyorum duymuyorum.
Mesai bitti artık…
Tren istasyonuna gitmeden önceki son sigaramı çekiyorum çalıştığımız türk marketinin arka kapısında, sigara bahane aslında maksat onu görmek, vaktin varsa birer kahve içelim diyeceğim, belki yine bir bahene bulacak inatcı kız, nede olsa hamurunda karadenizin mayası var.
Bugün olmazsada yarın, arkadaşça derim, Elif dondurmayı sever “Cafe Barcelona’nın” çilekli dondurması çok güzelmiş sende çilek gibisin ya derim, Türk usulü severim yani. Gerçi Almanyada doğup büyümüş işe yararmı bilmiyorum, ben beceremem zaten Alman usulü sevmeyi, ama arada du bist şön diyorum ona güzelsin demekmiş, öyle yada böyle ikna ederim işte.
Derken onun sesini duyuyorum. “Sen gitmiyormusun hâlâ? ” diye soruyor, dönüp bakıyorum, kapının eşiğinde duruyor biraz beride; açmış topuzunu uzun sarı saçları beline kadar düşmüş, yürüyor dibime kadar sokuluyor. “Ne bekliyorsun? ” Rüzgar bir tutam saçını ağzına üflüyor, tutuluyorum SENİ diyemiyorum, bir baş hareketiyle saçlarını geriye doğru atıyor, anlamsız bişeyler mırıldanıyorum “Allahım ya cevap bile vermiyor ” iki tel saç kalıyor dudaklarının üstünde, az önce planladığım herşeyi unutuyorum bu manzara karşısında “Cafe Barcelonayı” çilekli dondurmayı ve du bist şön’ü herşeyi, donup kalıyorum öylece “Neyse gitmem lazım” diyor “cüzz ” ve arkasını dönüp yürümeye başlıyor hızlı adımlarla, yanında herşeyi alıp götürüyor, rüzgarı, saçlarını hatta dudaklarının üstünde kalan iki teli bile, belki kol çantasının içinde, belkide incecik boynunda asılı duran “N” harfli kolyesinde, bir ben kalıyorum oracıkta ama benden geriye kalanlar, bütün gün kurduğum hayallerimide kendisiyle götürüyor, sadece gözlerimi bırakıyor döndüğü sokağın köşesinde.
Böyle bir anın ardından eve gidemezdim duvarlar üzerime yürürdü. Elif’i Oberhausende yitirdikten sonra tren istasyonuna kadar yürümüş, sıradaki trene binerek Duisburgda bir türk cafesine gitmiştim, oysaki yolumun üzerinde bile değildi, o gece kimlik kontrolü için polisler cafeye baskın yaptı, Almanyada kaçak kaldığım için Türkiyeye sınırdışı edildim. Ogün Elif’i son görüşümdü.
Murat Çankaya
Çok güzel olmuş ama kısa,uzun olsaydı daha güzel olurdu
BeğenLiked by 1 kişi
ayy üzüldümya sevdiğini bile söyleyememiş çocuk keşke mutlu bitseydi
BeğenLiked by 1 kişi
Hikayelerin çekici tarafıda burası zaten genelde kötü biter
BeğenBeğen
Allahım ya 😂
BeğenLiked by 1 kişi
Okuduğum birçok öyküye on basar,bir aşk filmi seyretmiş gibi oldum.Elifi merak ettim gerçekten.Tebrikler.
BeğenBeğen
Karedenizin kızları asi inatcı ve güzel olurlar 👍
BeğenBeğen
okan kardeşim haklısın karadeniz kızları asi ve güzeller ama almanyada yetişenleri genelde ukala ve yobaz oluyorlar nedense
BeğenBeğen
yobazlar heryerde var türkiyede yokmu sanki
BeğenBeğen
bencede genelleme yapma kardeş onlar türk ve avrupa kültürü arasında sıkışmışlar
BeğenBeğen
Elinden uçup giden Elifemi yanarsın Almanyadan sınırdışı olduğunamı 😦
BeğenBeğen
Elif zaten red etmiş inatla bi kahve içmeye bile çıkmamış çocuk onun yüzünden sınır dışı olmuş,bence almanyaya yansın
BeğenBeğen
Elife değil
BeğenBeğen
bu kızları anlamak zor sen onu deliler gibi seversin o kendi sevdiğine gider kendi sevdiğide başkasını seviyordur ama ayağına gelen kuşu kaçırmaz faydalanır iki gün sonra kıçına tekme,sonra kız derki siz bütün erkekler böylesiniz olan deliler gibi seven adama olur
BeğenBeğen
Acıklı bi hikaye,bana ilk göz ağrımı hatırlatdı oda sarışın ve renkli gözlüydü şimdi kendi boyunda çocukları var.
BeğenBeğen
Bay Akapuntur genelleme yapma bence
BeğenLiked by 1 kişi